Duyu Bütünleme Terapisi

DUYU BÜTÜNLEME (DUYUSAL ENTEGRASYON) NEDİR?

Çevremizdeki uyaranlar duyu organlarımız yolu ile algılanır ve beyine iletilir. Bu bilgilerin beyinde organize edilmesi ve kullanılır hale getirilmesine duyusal entegrasyon denir. Yaşamın ilk yedi yılında bir çocuk vücudunu ve çevresindeki dünyayı hissetmeyi öğrenirken bir yandan büyür ve daha aktif hale gelir. Farklı seslerin ne anlama geldiğini ve konuşmayı öğrenir. Çevresindeki sayısız nesnelerin ne olduğunu, diğer insanlarla ve fiziksel çevre ile nasıl etkileşim içersinde olduğunu öğrenir. Bu gelişim sürecinde yaşadığı tüm deneyimler çocuğa duyu bilgisi verir ve bu bilgiyi çocuğun etkili bir şekilde kullanabilmesi için çocuğun duyu bütünlüğünü geliştirmesi gereklidir

       Dünyayı nasıl algıladığımıza ve nasıl davranacağımıza duyu bütünleme sürecimizin ardından  karar veririz.

**Normal Duyusal Sistemimiz 7 bölümden oluşmaktadır;

-Vestibuler Duyu (denge): İç kulakta yer alır. Yer çekimiyle bağlantılı olarak, vücudumuzun alan içerisinde nerede olduğunu, hızını, yönünü ve hareketini algılamamızı sağlar, bize bununla ilgili bilgi verir. Bu sistem vücudumuzu dengede tutmak ve vücudumuzun postürünü korumak için temeldir.

-Proprioseptif Duyu (vücut farkındalığı): Kaslarda ve eklemlerde yer alır ve vücudumuzun nerede olduğunu söyler. Bununla birlikte vücut parçalarının nerede olduğu ve nasıl hareket ettiklerine ilişkin bilgi verir.

-Tat Duyusu: Dildeki kimyasal alıcılar tarafından işlenir. Tatlı, ekşi, acı ve tuzlu gibi farklı tatları algılamamız sağlar.

-Koku Duyusu: Burundaki kimyasal alıcıların işlemesiyle yakın çevremizdeki kokular hakkında bilgi verir.

-Taktil Duyu (dokunma): Deride bulunur, vücudun en büyük organıdır. Dokunma, basınç ve ağrı seviyesiyle ilişkilidir ve bu suretle ısıyı (sıcak ve soğuğu) ayırt etmemize yardımcı olur. Dokunma sosyal gelişimin önemli bir parçasıdır. İçinde olduğumuz çevreyi ölçüp değerlendirmemize yardımcı olur ve buna uygun tepkiler geliştirmemizi sağlar.

-Görme Duyusu: Gözün retina kısmında yer alır ve ışık ile aktif hale gelir. Görme duyumuz nesneleri, insanları, renkleri, zıtlıkları ve uzamsal sınırları tanımamıza yardımcı olur.

-İşitme Duyusu: Havadaki ses dalgalarının, dış kulak yolu ile toplanarak, iç kulaktaki reseptörleri uyarması sonucu çevremizdeki sesleri algılar ve beyin sapında anlamlandırılır.

 

 

 

 

 

 

 

 

*Duyusal Bütünleme Bozukluğu Nedir?

Duyusal Bütünleme Bozukluğunun gerçek nedeni tam olarak bilinmiyor. Genellikle, otistik, Asperger'ssendromlu ve diğer gelişimsel gerilikleri olan bireylerde duyusal bütünleme sorunları da gözlenir. Bir çok araştırma otistik bireylerin düzensiz beyin fonksiyonları olduğunu kaydeder. Son araştırmalar genetik geçişler olduğuna da işaret etmektedir.

Duyusal Bütünleme Bozukluğu olan çocuklar, duyularından (dokunma, hareket, koklama, tat, görme ve işitme)aldıkları bilgileri zihinsel olarak işleyemezler ve bu bilgilere uygun tepkiler veremezler. Bu çocukların tipik olarak bir ya da daha fazla duyusu uyaranlara aşırı yüksek ya da çok düşük tepki verir. Duyusal bütünleme bozuklukları çocuğun gelişim ve davranışlarına bağlı olarak sorunlara yol açabilir.

*Kimlerin Duyusal Bütünleme Bozukluğu Vardır?

Otizm ve diğer gelişimsel sorunları olan çocukların çoğunlukla duyusal bütünleme sorunları olur. Bununla birlikte duyusal bütünleme sorunları erken doğum, beyin hasarı (cp), öğrenme güçlükleri ve diğer sorunlarla ilişkili olabilir.

*Duyu bütünlemede duyusal gelişim aşamalarından herhangi birinde bir problem olduğunda ;

Öğrenme süreci,Hafıza,Görsel yetenekler,İşitsel yetenekler,Kişilerle ve çevreyle iletişim-etkileşim Kaba motor hareketler,Oyun oynama yetenekleri,Uzay-zaman farkındalığı,Öğrenilmiş bilgiye erişim,İnce motor beceriler,Denge ve koordinasyon,Geleceği ya da bir hareketi planlama becerileri Aynı anda farklı iki aktiviteye odaklanabilme,,Dikkat ve konsantrasyon,Yemek yeme,Konuşma, El-göz koordinasyonu,Yeni fikir  üretme ve uygulamak için işleme koyma,Özgüven, Duygusal ve fiziksel tepkileri ayarlayabilme,Yeni duruma adapte olabilme,Odaklanma ve sürdürme,Sinir sistemi gelişimi,Akademik beceriler,Sosyal hayata uyum,Psikolojik gelişim,Öfke kontrol,Uzak ve yakın hafıza, Günlük yaşam aktivitelerinde vücudun doğru kullanımı, ,Bisiklete binme,Koşma gibi günlük aktivitelerde eksiklik yada gecikmeler olabilir.

Bir binanın temelinin sağlam olması gerektiği gibi, öğrenmenin temelini de  duyu bütünleme oluşturur. Duyu bütünleme de yaşanan sorunların sebep olduğu problemler, doğru sebepler bilinmediği için çoğu zaman yanlış yöntemlerle ortadan kaldırılmaya çalışılır ve çocuk için doktor-psikolog-pedagog-özel dersler arasında gidip gelinecek bir maraton başlar.

*Duyu Bütünleme Probleminin Belirtileri

Bu çocuklar dış dünyadan aldıkları duyusal uyarıları tam olarak işleyemezler. Mesela: 

Sürekli hareketli olabilir ya da kolayca yorulabilir.

İki nokta arasında sürekli gidip gelebilir.

Dokunulmaktan rahatsız olur. 

Bazı yemekleri yemeyi çiğneme sırasında bıraktığı tat yüzünden reddedebilir.

Kokulara karşı aşırı duyarlı olabilir.

Bazı dokumalara karşı aşırı hassas olabilir ve ancak yumuşak ya da kendi hoşuna giden elbiseler giyebilir.

Ellerinin kirlenmesinden hoşlanmaz.

Kayma ve sallanma gibi hareketlerden rahatsız olabilir, yokuş aşağı inmekten hoşlanmayabilir.

Tırmanmayı öğrenmekte, merdiven çıkmakta veya asansöre binmekte zorlanabilir. 

Egzersizden sonra rahatlamakta zorlanabilir.

Sürekli atlar, zıplar ve döner.

Vücut dengesini kaybedebilir.

Duruşu sorunlu olabilir. 

Düğme gibi küçük objeleri kavramakta zorlanır. 

Seslere karşı aşırı duyarlıdır. Elektrikli süpürge, çim makinesi, saç kurutma makinesi ve siren seslerinden çok rahatsız olur. 

Oyunlara yeni şeyler ekleyemez; aynı oyuncakla hep aynı şekilde ve defalarca oynar ya da sadece TV yada video seyretmeyi tercih eder

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

*Çocukların/Bebeklerin Duyu Bütünleme Terapisi İhtiyacı Olduğu Nasıl Anlaşılır?

1.     Kolay korkma (doğumdan 3 aylığa kadar)

2.     Zayıf kas tonu

3.     Kendini kontrolde problem, normal dışı telaşlı

4.     Elleri bir araya getirmede veya oyuncakları birbirine çarpmada problem

5.     Yavaş yuvarlanma, oturma veya ayağa kalkma

6.     Bebek konuşmasında (agulama) zorluk

7.     Keşfetme problemleri

8.     Hareket ettirildiğinde ağlama veya gerginlik

9.     6 aylıktan sonra sıklıkla elleri yumruk yapma

10.  Baş aşağı durmayı tolere edememe

11.  Banyodan hoşlanmama

12.  Yaşına uygun oyuncakları oynama da problem

13.  Kucağa alınınca, kucakta tutulunca rahatsız olma

14.  Emme güçlüğü

15.  Aşırı aktif ve aşırı hareket peşinde

16.  Oturma veya uyku problemleri

 

 

 *Okul öncesi çocukların (3-5 yaş arası) Duyu Bütünleme Terapisi İhtiyacı Olduğu Nasıl Anlaşılır?

 1.     Yaşına uygun oyunlara veya hareketlere “yapamıyorum”, “beceremiyorum” der

2.     Zayıf kas tonu, çelimsiz, yumuşaklık

3.     Sakar, sürekli düşer/takılır

4.     İnsanlara veya mobilyalara çarpar, uzayda vucudunun yerini ve etrafındakileri algılayamaz

5.     Oyuncakları veya boya kalemlerini kırar

6.     Zıplamaktan, sallanmaktan veya ayaklarının yerden kesilmesinden hoşlanmaz

7.     Boyama yapmaktan, yap-boz yapmaktan veya makasla kesmekten hoşlanmaz

8.     Dil öğrenmede zorluk yaşar

9.     Hiperaktiftir, sakinleşemez, çok hızlı hareket değiştirir

10.  Dikkat dağınıklığı veya yeni göreve geçişi engelleyecek aşırı dikkat

11.  Banyodan veya saçının kesilmesinden hoşlanmaz

12.  Dokunmaya, tatmaya, seslere veya kokulara aşırı tepki verir.

13.  Oyun bahçelerinde oynamak istemez

14.  Oturma veya uyku problemleri

15.  Yeni şeylere öğrenirken diğer çocuklardan daha fazla tekrar yapması gerekir 

*Okul Çağındaki çocukların Duyu Bütünleme Terapisi İhtiyacı Olduğu Nasıl Anlaşılır?

 1.     Dikkat dağınıklığı veya yeni göreve geçişi engelleyecek aşırı dikkat

2.     Zayıf kas tonu, sürekli uzanmak isteme veya çalışma masasında dik oturamamak

3.     Yeni şeylere öğrenirken diğer çocuklardan daha fazla tekrar yapması gerekir

4.     Harfleri ters yazma/okuma (örneğin “b” yerine “d”), düzgün yazı yazma problemi

5.     Kalemleri çok kolay kırar veya kaleme çok bastırarak yazar

6.     Zıplamaktan, sallanmaktan veya ayaklarının yerden kesilmesinden hoşlanmaz

7.     El yazısından hoşlanmaz, ev ödevinden kolay sıkılır/yorulur

8.     Dikkat dağınıklığı veya direktifleri takip etmede zorluk

9.     Hiperaktiftir, sakinleşemez, çok hızlı hareket değiştirir

10.  Kendine güven eksikliği

11.  Yüzmeden, banyodan, sarılmadan veya saç kesiminden hoşlanmama

12.  Dokunmaya, tatmaya, seslere veya kokulara aşırı tepki verir. .

13.  Fiziksel aktivite veya spor aktivetelerinden kaçınma

14.  Akranları ile arkadaş olmada problemler, daha büyük veya küçük çocuklarla oynama eğilimi

15.  Motor görevler içeren işlerde direktifleri takip edememe

*Yetişkinler İçin Duyu Bütünleme Terapisi Ne Zaman Faydalı Olur?

 1.     Denge sorunları, oryantasyon sorunları ve/veya merdivenden/asansörden korkulduğu zaman

2.     Çok hızlı ve kolay yorulma, sürekli uzanmak isteme veya çalışma masasında dik oturamamak

3.     Sakarlık, sık kaza yapmak ve/veya hantallık

4.     Kalabalık ortamlardan hoşlanmama, sıra da beklerken sürekli yanlışlıkla insanlara çarpma

5.     Arkadan yaklaşıldığında ve/veya habersiz temaslarda aşırı tepki verme

6.     Duygusal ilişkileri sürdürememe, duygusal yakınlık kurmada sorunlar, sarılamama

7.     Ev ve  iş aktivitelerinde organizasyon bozukluğu

8.     Motor görevler içeren işlerde direktifleri takip edememe

9.     Araç kullanmada, park etmede, vites değiştirmede veya otoyol giriş-çıkışlarında sorun yaşama

10.  Kendine güven eksikliği

11.  Dikkat dağınıklığı veya yeni göreve geçişi engelleyecek aşırı dikkat

 

*Nasıl Teşhis Edilir?

 

Çoğunlukla bir fizyoterapist tarafından duyusal uyaranlara karşı tepkileri, beden duruşu, dengesi, koordinasyonu ve göz hareketleri değerlendirilir

 

 

*Duyu Bütünleme terapisi nedir?

Duyu bütünleme terapisi belirtilen problemleri azaltmak için çocuğa dışarıdan duyusal uyarı verip, organize olmasını ve organize olan çocuğun adaptif cevap açığa çıkarmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir.

Duyu bütünleme terapisi 1960 lı yıllarda Amerikalı doktor J.Ayres tarafından, University of Southern California 'da yapılan araştırma ve çalışmaların ardından  uygulamaya konulmuş, devam eden süreçte tün dünyada, çocuklar için, özellikle otizm başta olmak üzere birçok problemin çözümünde oldukça önemli bir terapi yöntemi olarak uygulanmaya başlanmıştır.

Duyu bütünleme terapisinde çocukların yaşadıkları duyusal tecrübelerin nörofizyolojik adaptasyonu ve çocuğun duruma uygun adaptif cevap açığa çıkarması sağlanır. Bu sayede çocuğun çevresiyle olan sosyal, duygusal ve fiziksel etkileşimine pozitif yansır.

Kişinin vücudu ve çevresinden aldığı duyu bilgileri beyinde bilginin kavranması, yorumlanması ve bütünleştirilmesi işlemlerinden geçerek, ortaya çıkan duysal bilginin kullanılarak organize bir cevap açığa çıkarılması sağlanır. Böylece çocuk dış dünyadan gelen duyu bilgilerine adapte olur.

*Duyu bütünleme terapisinin amaçları nedir?

Terapideki hedef çocuğun her zaman mutlu, iletişime açık ve ortamdaki uyaranları rahatlıkla tolere edebilir halde olmasını sağlamaktır. Olumlu tecrübeler öğrenmeyi kolaylaştırır. Seans sırasında mutlu olan çocuk iletişimi sürdürür ve oyun sırasında öğrendiği bilgileri günlük yaşamına çok daha kolay entegre eder. Çocuk ancak dünyayı normale en yakın şekilde algıladığında öğrenmeyi gerçekleştirebilir. Dünyayı en iyi algılama da ancak duyusal bütünlükle sağlanabilir.

Terapinin temeli duyusal uyaranların, çocuğun ihtiyaçlarına ve sorunlarına göre planlanarak, çeşitli diyetler halinde çocuğa sunulmasıdır. 

Duyu bütünleme terapisi sırasında her çocuk kendi içinde farklı bir birey olarak kabul edilir çünkü her çocuğun farklı duyusal bozuklukları ve elbette farklı bir kişiliği vardır.

Terapi seanslarının başında çocuk değerlendirilir ve hangi alanlarda ne şekilde sorun yaşadığı tespit edilir. Çocuğun problem yaşadığı alanlardaki bozukluğun davranışlarına ne şekilde yansıdığı gözlemlenir ve  uygun terapi programı çizilir.

Terapi sırasında aile sürecin en önemli parçasıdır ve terapistle aile, çocuğun da içinde olduğu bir takım gibi çalışmak zorundadır.

Terapi süreci içinde standart bir terapinin dışında çocuğun terapi sırasındaki ihtiyaç ve arayışları göz önünde bulundurulur ve aileye de çocuğunun neye ihtiyacı olduğunu anlaması için eğitim verilir. Unutulmaması gereken en önemli nokta terapilere devam eden çocuğun bir birey olduğu ve asla standardize edilemeyeceğidir.